1 Şubat 2013 Cuma

Kurşun Zehirlenmesi

Kurşun Zehirlenmesi

Nedenler:

 Kurşun zehirlenmesi tıpkı insanlarda olduğu gibi kedi ve köpeklerde de sağlıkları için tehlikedir. Kurşuna doğrudan (çiğneyip yemek ya da kurşun buharını doğrudan solumak gibi ) maruz kalan hayvanlarda kusma gibi  sindirim sistemiyle ilgili belirtiler hemen ortaya çıkar. Ancak düşük miktarlarda uzun zaman kurşuna maruz kalan hayvanlarda haftalar hatta aylar içersinde öncelikle kan değerleri bozulur ardından sinir sistemiyle ilgili nöbet tarzı belirtiler ortaya çıkar.
 Genç hayvanlar özellikle yavru kedi ve köpeklerde daha sık rastlanmasının nedeni çiğnenmemesi gereken maddeleri çiğnemekten hoşlanmalarıdır. 
 Hayvanların kurşunla karşılaşmalarına neden olan kaynaklardan bazıları şunlardır:
  • Kurşun bazlı boyalar. ( Eskiden boyanmış kurumuş tahta boyaları başta olmak üzere diğer yüzeylerde)
  • Piller ve araç aküleri
  • Golf topları
  • Çatı kaplama malzemeleri
  • Kurşun su boruları
  • Kurşun içeren benzin buharları
  • Av tüfeği saçmaları
  • Bazı halılar
  • Parke cilası, ciallı parkeler.
  • Uygun kaplanmamış seramik yemek kapları
  • Perde ağırlıkları
  • Balıkçılık malzemesi olarak kurşun ağırlıklar.
 
Bunlardan çoğunu yemek kemirmek şeklinde sindirim sistemi yoluyla alırlar. Sadece boyalar özellikler kuruma esnasında solunum yoluyla vücuda girer. Kurşun, gebe köpeklerde plesantayı geçerek anne karnıdaki yavrulara da geçebilir. Aynı şekilde sütle de atıldığından yavrular anne sütünden geçen kurşunu da alarak kurşuna maruz kalabilirler.

 Teşhis:

Kurşun zehirlenmesini ilk başta farketmek güçtür. Eğer veteriner hekiminiz kurşun zehirlenmesinden şüphelendiyse detaylı olarak medikal geçmişini araştırmak isteyecektir. Hayvanınızın ulaşabileceği tüm kurşun kaynaklarını mutlaka veteriner hekiminize söylemelisiniz. Hayvanınız kurşunu doğrudan yemiş olabilieceği gibi solumuş olabileceğini de unutmayın.
Veteriner hekiminiz kurşun zehirlenmesiyle karışan diğer hastalıkların olmadığından emin olmak için diğer hastalıklar için de test yapabilir. Kan sayımı, kan frotisi, serum biyokimyasal değerler (ki bu değerler röntgen öncesi gerekli olabilecek sedasyon ve anestezi için de önemlidir) ve röntgen (sindirim sisteminde kalan kurşun olup olmadığını görmek için gereklidir. Aynı zamanda kandaki kurşun seviyesini ölçebilecek labaratuara kan örneği göndermek gerekebilir.

 Teşhisle Yaşamak:

Teşhisten sonra kurşunun kaynağını belirlemek ve tekrar kurşundan zehirlenmemek için bu kaynakların uzaklaştırılması gerekir. Bu sadece hayvan için değil birlilkte yaşadığı insanlar için de önemlidir.

Tedavi:

Eğer sindirim sisteminde kalan kurşun varsa bu kusturma, lavman veya cerrahi girişimle uzaklaştırılmalıdır. Veteriner Hekim vücuttaki kurşunu uzaklaştırmak için kurşunu bağlayarak vücuttan uzaklaştıracak medikal tedavi protokolü de uygulayabilir. Eğer konvülsiyonlar geçiriyorsa kontrol altına alınması için ek tedaviler de uygulanabilir.

Neleri Yapmalısınız:

  • eğer daha önceden kullandığı ilaçlar varsa bunları söyleyin.
  • içinde kurşun olduğunu bildiğiniz şeyleri kemirmesine izin vermeyin.

Neleri Yapmamalısınız:

Kurşun parçası zaten dışkıyla çıkar diye beklemeyin. sindirim sistemi boyunca kurşun çözünmeye ve hayvanı zehirlemeye devam eder.

Rutin Takipler:

Kandaki kurşun seviyesi ölçülemeyecek seviyeye gelene kadar belirli aralıklarla kan testleri tekrar edilmelidir.


 


7 Ocak 2013 Pazartesi

Elizabet Yakası

Elizabeth Yakası Nedir?

Elizabeth yakası, büyükçe bir huniye benzeyen kedi veya köpeklerin boynuna takılan iyileşme süreci içersinde kendi kendilerini yaralanmalarını engelleyen araçlardır. En sık kullanım alanı operasyon sonrası operasyon bölgesini ve dikişleri yalanması ve dişlenmesini engellemektir. Diğer kullanım alanları içersinde bandajları korumak, kulak enfeksiyonlarında arka ayaklarıyla kulaklarını kaşımanın engellenmesi gibi çeşitli durumlardır.
Elizabeth yakalarının iki değişik tipi vardır. Şeffaf, gri plastikten yapılma sert olan tipler daha dayanıklıdır.Kolayca temizlenebilirler.
 Diğeri suya dayanıklı, elastik, tekstil malzemesinden yapılanıdır. İkinci tip elizabeth yakası şu anda türkiyede bulunmamaktadır. Bu tip elizabeth yakaları takıntılı olan kedi ve köpekler için uygun değildir. Hafif olmaları ve kullan at tipi olmaları avantajlarıdır.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

Elizabeth Yakalarının çeşitli boyları vardır. En uygun boyunu seçmek önemlidir.  Eğer çok büyük ya da çok küçük olursa işe yaramaz. Uygun boydan büyük olanları kolaylıkla sıyrılıp çıkar. Eğer uygun boydan küçükse de hem üzerine takıldığı hayvanı rahatsız eder hem de hayvanın yaraya ulaşmasını engelleyemez. Bu yüzden doğru ölçüdeki elizabeth yakasının seçimi oldukça önemlidir.
Elizabeth yakasını hayvana takmadan önce hazırlamalısınız.
Bunun için elizabeth yakasını koni haline getirerek kilitlerini takmalısınız. Koninin dar olan kısmında uzanan şerit tarzındaki çıkıntılar kendi üzerlerine katlanarak köprü haline getirilir. Boyun tasması bu köprüler içinden geçirilerek elizabeth yakasını sabitler. Tabii ki boyun tasması da hayvana uygun ne çok sıkı ne de çok gevşek olmalıdır. Bunu anlamanız için tasmayı kafasından çıkartabiliyorsanız çok gevşek, tasmanın altına iki parmağınız giremiyorsa çok sıkı demektir.



















  1. Yakanız hazırsa sağ elini kullanan birisi kediyi/köpeğini sol tarafına almalıdır. Yakalığı takacak olan kişiyle hayvanın yüzü aynı yöne bakıyor olmalıdır. (yan yana duruyor olmalıdır.) Eğer yakalığı takacağınız hayvanla yüz yüze bakıyorsanız onu kontrol edemez ve yakalığı takmakta başarılı olamazsınız.
  2. Sol elinizle elizabet yakasının geniş olan kısmından tutun. Sağ elinizle hayvanın çenesinin altından tutarken sol elinizle yakayı kafasından geçirin. Yaka kulakları geçtikten sonra boyun kısmına oturtup tasmasına sabitleyin.


Google+