"Yarım doktor candan, yarım imam dinden eder."
Türk atasözü.
Bu blogun tam da ortaya çıkış fikri bu ve bunun gibi şarlatanlar yüzündendir. Biz veteriner hekimler bu ve bunun gibi blog ve yazılarla kendi içimizde tartışır böyle şey olur mu deriz kliniğimize gelen hasta sahiplerine bırakın bunları der geçeriz. Oysa biz doğru olanı yazmalı hayvan severler için doğru bilgiye ulaşabilecekleri kaynak yaratmalıyız.
Şimdi burada blogun yazarı , Amerikalı veteriner hekimler Tom Philips ve Ronald Schultz un görüşlerini okumuş ancak ne söylendiğini anlayamamış. Bu kısmına hak veriyorum çünkü veteriner hekim değil. Ancak bunu kamuya açık bir şekilde otorite gibi yazınca hayvanlara zarar veren bir konuma geldiğinin farkında bile değil. Bunu da ben söylemiş olayım.
Şimdi nereden başlasak?
Hekimliğin temelinden başlayalım:
"En eski ilaç penisilin i bile enjektöre çekmeden önce prospektüsünü bir daha okuyun!"
Yaptığımız aşıların da prospektüsü ve yapıldığı zaman beklenen bir etkisi var. Eğer yaptığınız aşının prospektüsünde her yıl tekrarlanmalıdır deniliyorsa tekrarlanmalıdır. İsterseniz ilk aşılamadan sonra her yıl kan serumunda aşı titresini ölçtürebilir ve titrenin nasıl düştüğünü kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
Eğer akademik bir çalışma yapıyorsanız makul görülebilecek bir davranış. Üzerine tezler de yazabilir, sonuçlarını tartışabilirsiniz. Bu akademisyenlerin işidir. Ancak biz klinisyen hekimlerin işi bu değildir. Ailenin parçası olan, bireyi olan hayvanı sağlıklı ve mutlu olmasını sağlamalıyız. Tartışılan konuları takip ederiz ancak tartışmalı konuları değil artık tartışmasız kabul edilen bilimsel verileri uygulamalıyız. Bilerek ya da bilmeyerek hiçbir evde bakılan evcil hayvan için sahipleri risk almak istemez.
Kendi tecrübelerimi de aktarmak isterim. Biz veteriner hekimler hasta sahiplerine bildiklerimizi söyleriz. Bunlara uyup uymamak hasta sahibinin kendi elindedir. Zannedildiği gibi kimseyi zorlamayız. Bahçenizin duvarından atlayıp köpeğinizi aşılamayız!
İlk vaka bundan yaklaşık yedi ya da sekiz sene önceydi. "Gregory Kos" adında ırkının güzel bir örneği olan rottweilerdı. Sahibi tıpkı bu şarlatan gibilerin yazdıkları ve söyledilerine inanmıştı. Yıllık aşıların tekrar vakti geldiği zaman hemen hemen bu şarlatanın söylediklerine benzer şeyler söylemişti. Ben de ona eğer istemiyorsa aşılarını yapmayız ancak bana sorarsan yaptırmalısın demiştim. "Gregory Kos" 4 yaşındayken parvo viral enterite yakalandı. Yaklaşık on gün kadar yoğun bakımda kaldı. Onuncu günün sonunda Gregory Kos öldüğündeki Erdal Bey' in yüzündeki pişmanlığını ve üzüntüsünü ben gördüm. Doğrusu görmek istemezdim. On gün boyunca yapılan tedavi için harcanan para herhalde Gregory nin 20 yaşına kadar yaşasa tüm tekrar aşılarının parasını geçti. Bunu da özellikle bu işler ticari diyenler için yazıyorum. Eğer sizin düşündüğünüz gibi olsa aşı vurmak yerine hastalanan hayvanları tedavi etmeye çalışmak daha karlı! olurdu.
Daha yeni bir örnek de bu yıl içinde oldu. Muflon üretiminde Türkiye'nin sayılı fabrikalarından birinin bekçi köpeği, yine ilk aşıları tamamlanmış ancak daha sonra hiç bir aşısı yapılmamış. 5 yaşında parvo viral enterit e yakalandı. Sahibinin isteği üzerine hiçbir tedavi yapılmadı ve 2. günün sonunda öldü.
Bunlar hemen ilk aklıma gelen örnekler. Daha da var ama hepsini yazmak zor olur. Zaten iki örnek herhalde yeterli olur.
Şimdi klinisyen veteriner hekim olarak ben (biz) bunu kabul edebilir miyiz yoksa hasta sahiplerimize aşılamanın ve tekrarının öneminden mi bahsetmeliyiz? Şunu iyi biliyorum ki hiç kimse Erdal Bey' in yaşadığı pişmanlığı yaşamak istemez.
İşin bu kısmından sonrası biraz daha konuyla ilgili detaylar içeriyor. Merak edenler için faydalı olabilir.
Aşılama yaparken doğru sonucu alabilmek için birden fazla faktör vardır.
Bunlar:
1. Çevre :
Bulunduğunuz çevredeki bulaşıcı hastalığın yoğunluğu ve hastalık yapma gücü önemlidir. Eğer bulunduğunuz bölge yüksek riskliyse en kısa zamanda bu hastalığa karşı tedbir almak gerekir. Her ne kadar tedbir almaya çalışsanız da (mesela veteriner hekimler her zaman aşı programınız bitmeden köpeğinizi başka köpeklerle karşılaştırmayın mümkünse derler. İşte bunun için) eğer hastalık yaygınsa bölgenizdeki suşun virülensi (hastalık yapma gücü) yüksekse aşı programı bitmeden önce hastalığa yakalanabilir.
Aynı şekilde bölgenizde görülmeyen hastalıklar için aşı uygulaması yapılmaz. (yapılmamalıdır) Bu her bölgeye göre değişir. Örneğin ben ülkemizde veya yaşadığım şehirde görülmeyen hastalıklar için aşılama yapmıyorum. İngiltere gibi kuduzdan ari bölgelerde kuduz aşısı yapılmamaktadır. Şimdi bir ingiliz veteriner hekim yapmıyor diye ülkemizde de kuduz aşısı yapılmasın demek çılgınlık olur.
2. Hayvanın kendisi :
Bağışıklığı oluşturan hücreler ve sıvılar hayvanın kendi vücudu tarafından oluşturulur. Aynı zamanda doğumun ilk günlerinde anne sütünden geçen bağışıklık da yapılacak aşı programını etkiler.
Paraziter enfeksiyonu olan hayvanlara yapılacak aşıdan alacağınız bağışıklık yanıtı, paraziti olmayan hayvana yapacağınız aşıdan daha zayıf olacaktır.
Zayıf, kötü beslenmiş, yeterince protein alamamış bir hayvana yapacağınız aşıdan alınacak bağışıklık yanıtı yeterli ve kaliteli beslenen hayvandan alacağınız bağışıklık yanıtından zayıf olur. Annesi aşılı, yeterli ve doğru beslenmiş bir yavrunun pasif bağışıklığı doğru zamanda yapılmayan! ilk yapılan aşıyı nötralize edebilir ve hiç bağışıklık yanıtı alamayabilirsiniz. Bu yüzden standart bir ilk aşılama tarihi yoktur. Ben bazı yavru köpeklere 60. günde bazılarına ise 45. günde aşı programına başlıyorum. Nedeni budur.
3. Aşının kendisi :
Her marka aşının oluşturması beklenen antikor titresi farklıdır. Aynı şekilde aşının çeşidi de oluşturduğu bağışıklık yanıtını değiştirir. Öyleyse kullanılan aşının prospektüsünde yazılanlara uygun aşılama yapılırsa en uygun bağışıklık sağlanacağı açıktır. Benim bütün bu söylediklerimi aşılamalardan sonra antikor titresi ölçtürerek görmek mümkündür. Yani sağlaması bilimsel olarak yapılabilir.
Bu arada okuduğunu anlamaktan aciz blog yazarı olan bahsettiği veteriner hekimlerin söylediklerinin özeti benim söylediğim gibidir. Aşılama Klavuz Grubu isimli bir grup veteriner hekim in çalışmasıdır.
Bakalım onlar ne demişler:
The WSAVA Vaccination Guidelines Group (VGG) was convened in order to develop guidelines for the vaccination of dogs and cats that have global application. The first version of these guidelines was published in 2007. A survey of WSAVA member nation s has indicated the important role these guidelines have played globally. They have been adopted as national policy in some countries where such guidelines did not previously exist, and have been used by other countries as a basis for development of national guidelines. The present document provides an updated and expanded version of these international guidelines for the vaccination of small companion animals.
The VGG recognizes that the keeping of pet small animals is subject to significant variation in practice and associated economics throughout the world, and that vaccination recommendations that might apply to a developed country, may not be appropriate for a developing country. Despite this, the VGG strongly recommends that wherever possible ALL dogs and cats receive the benefit of vaccination. This not only protects the individual animal, but provides optimum ‘herd immunity’ that minimizes the likelihood of an infectious disease outbreak.
With this background in mind, the VGG has defined core vaccines which ALL dogs and cats, regardless of circumstances, should receive. Core vaccines protect animals from severe, life-threatening diseases that have global distribution. Core vaccines for dogs are those that protect from canine distemper virus (CDV), canine adenovirus (CAV) and canine parvovirus type 2 (CPV-2). Core vaccines for cats are those that protect from feline parvovirus (FPV), feline calicivirus (FCV) and feline herpesvirus-1 (FHV-1). In areas of the world where rabies virus infection is endemic, vaccination against this agent should be considered core for both s pecies, even if there is no legal requirement for routine vaccination.
GUIDELINES FOR THE VACCINATION OF DOGS AND CATS COMPILED BY THE VACCINATION GUIDELINES GROUP (VGG) OF THE WORLD SMALL ANIMAL VETERINARY ASSOCIATION (WSAVA)
Members of the VGG
M.J. Day (Chairman)
School of Veterinary Science University of Bristol, United Kingdom
M.C. Horzinek
(Formerly) Department of Microbiology, Virology Division University of Utrecht, the Netherlands
R.D. Schultz
Department of Pathobiological Sciences University of Wisconsin-Madison, United States of America
Bu alıntı o blogda bahsedilen konunun ilk iki paragrafı. Bundan sonra bahsedilenlerde oldukça spesifik ve mesleğe yönelik şeyler bu blogun amacı bu olmadığı için buraya almıyorum. Ancak ne demek istediğim herhalde anlaşılmıştır. Şarlatanlardan uzak, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.